ANKARA (İGFA) – Dünyadaki öteki ülkelere nazaran ‘mağara cenneti ülke’ durumunda olan yurdumuzda yaklaşık 40.000 adet mağara bulunmaktadır. Mağara oluşumları bakımından kıymetli bir jeolojik-jeomorfolojik nitelik olan karstlaşma (karstik alanlar) ülkemizde Batı ve Orta Toros Dağlarında (Muğla, Antalya, Isparta, Burdur, Konya, Karaman, İçel ve Adana) yer almaktadır. Türkiye’nin en uzun (Beyşehir Gölü batısındaki Pınarözü Mağarası, 16 km) ve en derin mağaraları (Anamur’un kuzeyinde Çukurpınar Düdeni, 1880 m) bu dağ nesli üzerindedir.
Ülkemizde mağara araştırmaları 1964 yılında kurulan Mağara Araştırma Derneği (MAD) tarafından başlatılmıştır. Daha sonra ilk üniversite kulübü olan 1973 yılında Boğaziçi Üniversitesi Mağara Araştırma Kulübü (BÜMAK) kurulmuştur. Daha sonraki süreçte 1979 yılında MTA Jeoloji Etütleri Dairesi bünyesinde kurulan Karst ve Mağara Araştırmaları Ünitesi, mağara araştırmalarının büyük bir kısmını gerçekleştirmiştir.
Günümüze kadar tüm yerli ve yabancı mağaracı kümelerinin inceleyerek belgelendirdiği mağara sayısı yaklaşık 800’dür.
Turizm çeşitliliği açısından ülkemizdeki mağaralar, kıymetli bir potansiyel oluşturmaktadır. Ülkemizin % 40’ı, mağara oluşumları aşısından değerli bir nitelik olan karstlaşmaya uygun kayalardan meydana gelmiştir. Erimeye uygun kayaların kapladığı alan ve bu alanlarda tespit edilen mağara sayısının oranına nazaran Türkiye’de 20.000’den fazla mağaranın bulunabileceği öngörülmektedir. Bunlardan 1500 adedi MTA ile mağaracılıkla ilgili öteki dernek, kulüp, topluluk ve kuruluşlarca incelenmiştir.
Türkiye’nin en uzun mağarası, 15 km’den fazla olan Isparta’daki Pınargözü Mağarası; en derin mağarası ise –1429 ile Mersin’deki Peynirlikönü Mağarasıdır. Türkiye’de 30’un üzerinde mağara turizme açılmış olup, bunların dışında sadece uygun ekipman sağlanarak rehber eşliğinde girilebilecek özel ilgi kümelerine yönelik bir çok mağara bulunmaktadır. Bakanlığımızca bugüne kadar 13 adet mağara turizmin hizmetine sunulmuştur.
Bakanlığımızca bir mağaranın turizme açılmasına dair istenen kriterler:
Mağaranın turizm açısından değer arz eden ve turizme hizmet veren yerleşim merkezlerine yakın olması
Mağaranın sahip olduğu morfolojik ve öteki oluşum özelliklerinin farklı ve ilgi alımlı bir ekip ögeleri taşıması (kendi özelinde alımlı bir özelliğe haiz olması)
Doğal etkenlerle oluşan mağaraların yanı sıra insanların barınak, sığınak, ibadet yeri ve depolamacılık üzere emeller için kazdıkları yahut oydukları yapay mağaralar da bulunmaktadır. Bu özellikteki mağaraların arkeolojik ve kültürel paha taşıması
Mağaraya ulaşımın kolay ve rahat sağlanabilmesi
Mağaraya girişin ve etrafının oraya gelen ziyaretçilere hizmet vermeye uygun düzenleme yapılmasına (otopark, kafeterya vb.) elverişli olması gerekmektedir.
Mağaranın bu kriterleri taşıdığının belirlenmesinden sonra,
Turizm emelli kullanılabileceğine yönelik Etraf ve Şehircilik Bakanlığı (Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğü) ile Tarım ve Orman Bakanlığının (Doğa Muhafaza ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü) uygun görüşlerinin alınması gerekmektedir. Bu doğrultuda hazırlanarak ilgili kurumlarca onaylanan turizm hedefli kullanıma yönelik projelerin Bakanlığımıza iletilmesi ve ödenek talebinde bulunulması halinde Bakanlığımızca mağara turizminin geliştirilmesi emeliyle projelere dayanak verilmektedir.