ABD merkezli Bloomberg’in internet sitesinde, 14 Mayıs seçimlerini ele alan bir tahlil yayınlandı. “Erdoğan’ın en sadık takipçileri, seçimler yaklaşırken sadakatlerini sorguluyor” başlığı ile yayınlanan tahlilde, 6 Şubat’ta meydana gelen ve 50 bini aşkın insanın vefatına sebep olan sarsıntıların akabinde depremzedelerin ‘öfkeli’ olduğu yazıldı.
‘MUHAFAZAKAR SEÇMENE UCUZ KREDİ VERDİ’
Selcan Hacaoğlu and Fırat Kozok imzalı değerlendirmede, Türkiye genelinde artan besin fiyatlarına dikkat çekildi. Muhalefetin unsur sefer ‘gerçekçi olarak’ kazanma ihtimali olduğundan bahsedilen tahlilde, şu sözlere yer verildi: “Yıllarca Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin muhafazakar ve kırsal güneydoğu bölgesinde siyasi olarak dokunulmazdı. 2018’deki seçimlerde sandıkların 3’te 2’sinden Erdoğan çıkmıştı. İslami kökenlerine dikkat çeken Erdoğan bölgedeki muhafazakar seçmene ses ve ucuz kredi verdi.”
‘İNŞAAT KESİMİNİ SİYASİ HEDEFLERLE KULLANDI’
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, inşaat yönetmelikleri üzerinden eleştirildiğine işaret edilen tahlilde, şöyle devam edildi: “Erdoğan, 17 binden fazla insanın hayatını kaybettiği ve bir mali krizi tetikleyen 1999 sarsıntısının akabinde iktidara geldiğinden bu yana, inşaat dalını hem Türkiye iktisadını hem de kendi siyasi tabanını büyütmenin bir yolu olarak kullandı.”
‘BİZE HÜRMET DUYACAK YENİ BİR HÜKÜMET İSTİYORUM’
Uzun yıllar AK Parti’ye oy verdiğini söyleyen ve sarsıntıdan sonra 5 çocuğuyla birlikte çadırda yaşayan Yüksel Uzungünder, ‘Erdoğan’ın kendilerini terk ettiğini düşündüğünü’ söyledi. Sarsıntının akabinde battaniye alabilmek için günlerce beklediklerini anlatan Uzungünder, “Bütün ailem onları desteklerdi. Artık bize hürmet duyacak yeni bir hükümet istiyorum” dedi.
Adıyaman’da yaşayan 39 yaşındaki Mahmut Ordu ise,” Yıllarca artan akaryakıt, ilaç ve kimyasal fiyatlarının çiftçinin üzerinde yarattığı yükü gördüm. Geçmişte daima Erdoğan’a oy veriyordum lakin sarsıntıdan sonra durup devletin sarsıntı yardımına fonksiyonsuz kaldığı büyük resmi gördüm” dedi. Bloomberg’in konuştuğu Ordu, “Yeter artık. Tek bir kişinin tüm kararları gözetimsiz alması gerçek değil” tabirlerini kullandı. (DIŞ HABERLER)