AÜ Hastanesi Çocuk Hematoloji ve Onkoloji Kliniği Sorumlu Hemşiresi Münevver Erkul’un, ‘Hastanede Tedavi Gören Çocuk ve Ebeveynlerine Yönelik Geliştirilen Eğitim Programlarının Hasta Ahengi, Bilgi ve Telaş Seviyesinde Etkisi’ bahisli doktora tezi kapsamında Çocuk Hematoloji ve Onkoloji Servisi’nde teşhis ve tedavi gören 5 çocuğun güzelleşme sürecinin anlatıldığı görüntü çekildi. Erkul, görüntüde tanılama testleri ile prosedürleri, tedavi formülleri ve farklı durumlar sırasında atılması gereken adımlar hakkında bilgi vermenin amaçlandığını aktardı. Erkul, görüntüyü izleyen tedavi kademesindeki çocukların, geleceğe daha umutla baktıklarını söyledi.
MOTİVASYON KONUŞMALARI UMUT IŞIĞI YAYIYOR
Münevver Erkul, proje yürütücüsünün Prof. Dr. Emine Efe olduğunu, bu araştırmanın AÜ Bilimsel Araştırma Projeleri Uyum Ünitesi’nce desteklendiğini anlattı. Erkul, “Doktora tezim kapsamında bir planlama yaptık. Eğitim programı planladık ve teşhis alıp tedavisini bitiren çocuklarımız, yeni teşhis almış çocuklarımızı eğitme istikametinde bir görüntü planladık. Görüntü kapsamında hastalık süreci, hastalık sürecinde yaşadığı sorunlu vakitleri, tedavi planlamaları dışında motivasyon konuşmaları da yer aldı. Daha evvel tedavi alan 5 çocuğumuz da motivasyon konuşmasıyla yeni teşhis almış çocuklarımıza, hastalık konusunda takviye olmayı hedefliyor” dedi.
‘İNŞALLAH SAYILAR ARTTIKÇA HOŞ GÖRÜNTÜLER ÇEKERİZ’
Çocuk Hematoloji ve Onkoloji Servisi’nde yatan çocukları ziyaret eden AÜ Rektörü Prof. Dr. Özlenen Özkan, “5 çocuğumuz tedavi olduktan sonra hasta arkadaşlarına motivasyon maksatlı görüntü çekmişler. Çok değerli bir görüntü. Onları motive etmek ismine çekilen bir görüntü. Bu görüntüler, çocuklara hatta ailelerine daha büyük umut oluyor. Çok hoş bir çalışma. Arkadaşlarımın fikriymiş; benim de çok hoşuma gitti. İnşallah sayı artar, daha büyük sayılarla daha hoş görüntüler çekeriz” dedi.
‘BU GÖRÜNTÜLER BAŞKA ÇOCUKLARIMIZ İÇİN UMUT OLDU’
AÜ Tıp Fakültesi Çocuk Hematoloji Onkoloji Bilim Kısmı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Alphan Küpesiz, çocuk hastalar için hoş bir projeye imza atıldığını anlattı. Prof. Dr. Küpesiz, “Bu projede kanser tedavisi tamamlanmış olan çocuklarımız tedavi bitiminden sonra, tedavisi devam eden ya da yeni teşhis almış çocuklarımız için motivasyon görüntüleri çekti. Kendileri neler yaşamış, neler başarmış, hangi yollardan geçtiler diye deneyimlerini paylaştı. Bunlar da başka çocuklarımız için umut oldu. Bu görüntüleri kapalı devre televizyonlarımızda başka çocuklarımıza göstererek, umut ışığı olmak istiyoruz” diye konuştu.
‘POZİTİF BAKIŞ AÇISINA YÖNLENDİRİYORLAR’
Kanseri yenme görüntülerini izleyen hasta çocukların geri dönüşlerinin çok hoş olduğunu belirten Prof. Dr. Küpesiz, “Çocuklar çok umutlanıyor. Aylarca hastanede yatıyor olmak, ismini duymak vahim gelebiliyor. Anne ve babanın kederi de onlara geçebiliyor lakin bir formda bunu yıkmak gerekiyor. Grup olarak bunun içinde olduğumuzda bu görüntüler, motivasyon eğitimlerimiz, oyun odasındaki eğitim oyunlarımız, toplumsal aktivitelerimiz her vakit çocukları olumlu bakış açısına yönlendirmektedir” dedi.
‘SAÇLARIM, KİRPİKLERİM ÇIKTI’
Videoda yer alan Arslan’ın yaşadığı süreci anlatmasının akabinde öteki çocuklar da düzgünleşme periyodunu anlattı. AÜ Hastanesi’nde 2016-2017 yıllarında lösemi tedavisi gördüğünü anlatan Murat Efe Gök, “Bu tedavide bana yardımcı olan doktor ve hemşirelere çok teşekkür ederim. Yanımda duran ailem çok yardımcı oldu ve dayanak çıktı. Tedavi sırasında daima yanımda oldular. Ailem, hekimler ve hemşireler sayesinde kolay bir halde bitirdim. Şu an çok hoş bir durumdayım. Saçlarım kirpiklerim çıktı. Spor yapıyorum, okula gidiyorum. Hayatım şu an çok güzel” diye konuştu.
‘KENDİMİ MOTİVE ETME YOLUNU ARADIM’
Kemik tümörü teşhisiyle tedavi gördüğünü ve güzelleştiğini anlatan Havva Aydın (14), “2,5 sene hastanede kaldım. Bu devirde moralimi yüksek tutmam, moralimi her şeyin üzerinde tutmakla hayatın her şeye karşın devam ettiğini çok âlâ anladım. Bu hastalık, moral hastalığı. Bu hastalıkta nasıl eğlenebilirim yolunu aramalısınız. Hastanede yattığım sırada kemoterapide çok zorlandım. Çok sıkıldım lakin buna karşın müzik dinledim. Çeşitli faaliyetlere katılmaya çalıştım ve kendimi motive etme yolunu aradım” dedi.
Doğukan Kalkanlıoğlu, 2 yıl evvel lösemi AAL tanısı aldığını tedavi sonucunda düzgünleştiğini anlattı. Kalkanlıoğlu, “Tanıyı birinci aldığımda çok üzülmüştüm lakin arkadaşlarımın, ailemin takviyesiyle bunu başarabileceğime inandım. Artık bu hastalığı başardım. Artık daha iyiyim” diye konuştu.
‘SAĞLIĞIMIZ SAÇLARIMIZIN DÖKÜLMESİNDEN DAHA ÖNEMLİ’
Lösemi savaşını yenen Cansu Solak ise “Saçlarım uzundu, belime kadar geliyordu. Bu nedenle birinci başta kestirmek istememiştim. Sonra saçımı küt kestirdim. Daha sonra daha da kısaltmam gerektiğini söylediklerinde cüret edemedim. İlacı almaya başladığımda yavaş yavaş dökülüyordu ancak annemler bana göstermiyordu. Yaklaşık 1 sene aynalara bakmadım. Herkesin başına bu durumun geldiğini öğrenince, saçlarımın döküldüğüne üzülmemeye başladım. Saçlarımızın dökülmesi o kadar kıymetli değilmiş aslında. Zira hayatta çok daha değerli şeyler varmış. Şu an yeniden dökülse eskisi kadar üzülmem. Zira sıhhatimiz bizim için daha değerli. Bizden daha kıymetlisi yok, saçlar daha geri planda” dedi.